Bir gölün çevresinde binlerce ördek yaşıyordu. Bu
ördekler çeşitli yarışmalar düzenlerler, centilmence mücadele ederler ve
birinci gelenleri ödüllendirirlerdi. Son birkaç yıldır yapılan yarışmalarda
birinciliği Gadro kazanıyordu.yüzme yarışı olsun, dalma olsun, güzel yürüme
yarışması olsun Gadro hep önde, hep birinciydi.
Gadro, arkadaşları oyun
oynarken tek başına antrenman yapmış, hırsla kendini büyük bir şampiyon
olacağım diyerek yetiştirmişti. Birinci olamamak diye bir şeyi düşünemezdi.
Zaten her şeyden emin olmadan yarışmalara katılmamış ve girdiği ilk yarışmadan
zaferle çıkmıştı.
Gadro, son günlerde arkadaşlarına yakında buralardan gideceğini söylemeye
başladı. Zaten burada sıkışıp kalmıştı. Dünya bu kadar küçük değildi. Çekip
gitmeli dünyaya Gadro’yu tanıtmalıydı. Gadro, bir gün ansızın çekip gitti.
Hızlı adımlarla yürüyüp giderken, dönüp arkasına bakmadı. Gadro, gölden
uzaklaştıkça kalbini kemirmeye başlayan huzursuzluğun gitgide büyümekte
olduğunu fark etti. Ne zaman birkaç orman hayvanını bir arada görüp yanlarına
gitmeye kalksa huzursuzluğu çoğalıyordu. Çünkü onlar Gadro’ya sıradan biriymiş
gibi davranıyorlar, bazı konularda ileri sürdüğü fikirlere gülüp geçiyorlardı.
Gadro, bir süre sonra yürüyüşünün bile gülümsemelere neden olduğunu görünce
canı iyiden iyiye sıkılmaya başladı. Bunlar da kimdi böyle? Kim oluyorlardı da
onun çapında birine gülüyorlardı? O, koskoca bir şampiyondu. Göl kıyısında
yaşayan binlerce ördek arasında adı bir ilah gibi anılıyordu. Ya bunları kim
tanıyordu? Daha birbirlerini tanımak değil, kendi kendilerini bile tanımıyordu
bunlar. Kendi adını unutmuş biri, Gadro’nun namını işitmiş olsa bile, şimdi
hatırlamasına olanak var mıydı? Zavallıydı bunlar, hepsi zavallıydı.
-
Gadro, pek çok yeri gezip dolaştıktan tam beş yıl sonra göl kıyısına geri
döndü. Artık eskisi gibi göl kıyısında dolaşmıyor, geceleri gölde yüzme, dalma
antrenmanları yapıyor, gündüzleri ise, gölü rahatça görebileceği bir tepeye
çıkarak, gölde yüzen ördekleri seyrediyordu. Gadro, bir gün yine bu tepeye
çıkmıştı. Biraz sonra kırk elli ördeğin göl kıyısına gelerek, bunlardan ayrılan
beş ördeğin göle girip birbirleriyle yarıştıklarını gördü. Arada bir, tek tük
alkış sesleri duyuluyordu. Herhalde antrenman yapıyorlar, diye düşündü, Gadro.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra yaşlı bir ördeğin gelmekte olduğunu gören
Gadro, tanınmaması için giydiği şapkasını gözlerinin üstüne kadar indirdi.
Yaşlı ördek, selam verdikten sonra, Gadro’nun yanına oturdu:
“ Yarışmalara bu yıl da ilgi pek az..” dedi. “ Baksana beş ördek yarışıyor, taş
çatlasa elli ördek onları alkışlayıp gayrete getirmeye çalışıyor. “
Gadro şaşırmıştı:
“ Ne dediniz?..Bunlar yarışıyorlar mı şimdi?..Hayret, ben antrenman yaptıklarını
sanmıştım!.”
Bunun üzerine yaşlı ördek:
“ Yarışıyorlar evlat, yarışıyorlar. “ dedi. “ Hem bu yarışma yılın en büyük
yarışması. Büyük ödülü bu yarışı birinci bitirecek uzun mesafe yüzücüsü ördek
kazanacak. Eskiden bu gölde ne yarışmalar yapılırdı. Bu tepe, şu yandaki
tepeler, şu gerideki tepeler, tıklım tıklım dolardı. Her yarışmaya yüzlerce
ördek katılırdı. Yarışmalar, büyük bir çekişme içinde günlerce devam ederdi.
Son gün yapılan final yarışmalarıyla birinciler belli olur, alkışlar arasında
ödüllerini alırlardı. Ne zaman ki, O, buralardan gitti, yarışmalardaki tüm
heyecan bitti. Böyle giderse birkaç yıla kalmaz, yarışacak sporcu bulunmaz.
Seyirci olmayınca yarışacak sporcu bulmak zor oluyor, evlat. “
Gadro, tanımasın diye yaşlı ördeğin yüzüne bakmıyordu. Yaşlı ördek sözlerini
tamamlayınca, Gadro, tanınma korkusunu unutarak başını çevirirken şöyle
konuştu:
“ O gittikten sonra yarışmalardaki tüm heyecan bitti dediniz. O dediğiniz kimdi
ki? “
“ Bana bu soruyu sormakta yerden göğe kadar hakkın var, evlat. “dedi yaşlı
ördek.“ Zaten sen sormasan da, ben onun adını söyleyecektim. Senin yabancı
olduğun, çok uzaklardan buralara geldiğin belli. Yoksa kimden söz ettiğimi
anlardın. O, dediğim Gadro’ydu, evlat. Gadro, büyük bir şampiyondu.İlk girdiği
yarışmadan son girdiği yarışa kadar hep birinci oldu.Herkes, Gadro’yu
seyretmeye gelirdi. Binlerce seyircinin yaptığı tezahürat korkunç olurdu. O
yarışırken dağ-taş ( Gadro…Gadro…) diye inlerdi.Gadro gideli beş yıl oldu ama,
onu bir türlü unutamadık. Aradan bunca zaman geçmesine karşın birkaçımız nerede
bir araya gelsek hemen Gadro’dan bahsetmeye başlarız. Gadro başkaydı canım,
Gadro bambaşkaydı. “
Yaşlı ördek sözlerini tamamlarken Gadro duygulanmış ve göz pınarlarında biriken
yaşları silmek için şapkasını biraz yukarıya kaldırmıştı. Kendisini yarışırken
ve göl çevresinde gezerken pek çok defa gören yaşlı ördek karşısındakinin kim
olduğunu anlamıştı. Bu, büyük şampiyon Gadro’ydu. İnanılır gibi değildi. Demek
Gadro yıllar sonra geri dönmüştü. İlk anlarda inkar etmesine, Gadro olmadığını
söylemesine karşın, yaşlı ördeğin uzun süren ısrarlarına dayanamayan Gadro,
sonunda geri döndüğünün herkes tarafından bilinmesine razı oldu.
Ertesi gün gölde binlerce ördek toplanmıştı.Hepsi, büyük bir sabırsızlıkla
Gadro’yu bekliyordu. Gadro, onları fazla bekletmedi, geldi, göle girdi, yanında
yaşlı ördek olduğu halde, ördeklerle tanıştı, hal hatır sordu, iltifatlar etti,
onlarla kısa süren konuşmalar yaptı, gönüllerini aldı. Daha sonra düzenlenen
yarışmaya kadar Gadro, genç ördeklere gölde antrenman yaptırdı. Onların iyi
birer yarışmacı olmaları için sonsuz gayret gösterdi. Düzenlenen her yarışmaya
Gadro da katılıyordu. Eskiden olduğu gibi, yine her yarışmaya yüzlerce ördek
katılıyor, yine yarışmaları binlerce ördek seyrediyor, yine dağ-taş (
Gadro…Gadro... diye inliyordu. Gadro yarışmalarda birincilikler alıyordu fakat
bazı final yarışmalarında Gadro’nun geçildiği görülüyordu ve bunu Gadro’nun
yeni şampiyonlar ortaya çıkması için yaptığını herkes biliyordu.
Gadro, yirmi dört yaşına girmiş ve iyice yaşlanmıştı. Birkaç yıldır sadece kısa
mesafeli yüzme yarışlarına katılıyordu. Son yarışında ilk metrelerde fenalık
geçirmesine karşın, yarışı bırakmadı. En geride kalmıştı. Diğer ördekler yarışı
tamamlayıp geriye dönüp baktıklarında Gadro’yu gördüler. Efsanevi şampiyon
Gadro, ileri doğru yüzmeye çalıştıkça sırtüstü düşüyor, kendini kaybetmiş bir
halde debelenip duruyordu. Yarışmacıların hepsinin üstünde Gadro’nun emeği
vardı.O, gece gündüz demeden kendilerini bu yarışa hazırlamıştı. Hoca zor
durumdaydı. Yardım etmeliydi. Yarışmacı ördekler, bir çırpıda Gadro’nun yanına
gelip, onu kucakladılar. Yarı baygın durumdaki Gadro mırıldanıyordu.“Yarışı
bitirmem lazım çocuklar, yarışı bitirmem lazım…” Gadro, binlerce ördeğin derin
bir sessizlik içinde ayakta izlediği son yarışını diğer yarışmacıların kolları
arasında bitirmeyi başardı.
Normalde bir ördeğin ortalama yaşam süresi yirmi beş yıldı. Fakat Gadro daha
uzun yıllar yaşadı. Yarışmalarda yarışamasa bile yarışmalar yapılırken Gadro
hep oradaydı.
Bu eserin hak sahibi Serdar Yıldırım'dır. Eser " buradaki " linkten alıntılanmıştır.Daha fazla bilgi için sitemizin Telif Hakkı Uyarısı bölümünü okuyun.
Bu eserin hak sahibi Serdar Yıldırım'dır. Eser " buradaki " linkten alıntılanmıştır.Daha fazla bilgi için sitemizin Telif Hakkı Uyarısı bölümünü okuyun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder