Bu peri çiçeklerden en çok gülleri severmiş.
Evinin
bahçesinde renk renk güller yetiştirirmiş.
Bu güller o kadar taze ve güzellermiş ki gören herkes perinin güllerine hayran kalırmış.
Peri de güllerini çok sever, her sabah
onları hem sular hem de onlarla konuşurmuş. Genç peri gülleriyle çok mutluymuş,
ama onu üzen bir durum varmış. Peri güllerini çok sevdiği için onların
solmalarına dayanamazmış. Güllerin bir süre sonra solması çok doğalmış, fakat
genç peri güllerinin solmasına çok üzülüyor, güllerinin hep ilk günkü gibi taze
ve diri kalmalarını istiyormuş. Kendi kendine “güllerim hep böyle güzel kalsa!
O zaman hiç mutsuz olmam.” diyormuş. Bir sabah çiçeklerini yine sularken
perinin dikkatini sarı renkte bir gül tomurcuğu çekmiş. Bu tomurcuk da diğer
gül tomurcukları gibi pek güzelmiş. Fakat rengi diğerlerinden apayrıymış. Çok
daha güzel ve değişik bir tondaymış tomurcuğun rengi. Bu yüzden, genç peri sarı
tomurcuğa daha özenli bakmaya başlamış
Her sabah ona “küçük sarı tomurcuk
büyüyecek, kocaman güzel bir gül olacak” diye güzel sözler söylüyormuş.
Tomurcuk da bunu anlıyormuş gibi günden güne daha da güzelleşerek büyümüş.
Kocaman bir gül olduğunda ise bahçedeki diğer güllerin arasında tıpkı gökyüzündeki
güneş gibi ışıldıyormuş. O kadar güzelmiş ki onu görenler sarı güle bakmaya
doyamıyorlarmış. Peri de bunun farkındaymış ve çok mutluymuş. Fakat sarı gülün
de bir gün solacağını bildiği için, içten içe bir üzüntü duyuyormuş. Aradan bir
gün geçmiş, bir hafta geçmiş, bir ay geçmiş. Bu süre içinde bahçedeki bütün
güller solmuş, yerlerini yeni tomurcuklara bırakmışlar güzel, sarı gül dışında!
Bir ay geçmesine rağmen sarı gül solmamış, benzersiz güzelliğinden hiçbir şey
kaybetmemiş. Peri ilk başta bu işe çok şaşırmış fakat yine de sevinçliymiş. Çünkü
güllerinin en güzeli solmamış.
İyi yürekli peri, her gün onu evinin
penceresinden seyrediyor, onu özenle suluyor, ona güzel sözler söylüyormuş. Gel
zaman git zaman; peri, bu işten sıkılmaya başlamış. Sarı gül hiç solmuyormuş,
fakat bu periye artık mutluluk vermemeye başlamış. Çünkü peri sarı güle dair
hiçbir umut taşımıyormuş içinde. Önceden gülleri solduğu vakit, yeni
tomurcukların ne zaman çıkacağını merak ederek onlarla sabırla ilgilenir,
umutla güllerinin açılacağı zamanı beklermiş.
Fakat şimdi sarı gül hiç solmadığı için
böyle düşünceleri kalmamış. Bu da periyi bir zaman sonra mutsuz etmiş.
Yetiştirdiği güllerinin solmamasını isteyerek ne kadar yanlış düşündüğünü
anlamış. Her şeyi doğal haliyle sevmek en güzeliymiş. Bu yüzden o günden sonra
orman perisi, doğadaki her şeyi olduğu gibi kabul etmeye karar vermiş. Orman
perisi uzun yıllar, bahçesinde yetiştirdiği güllerle beraber evinde mutlu bir
hayat sürmüş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder